GELİNCİK HİKAYESİ

Gönderen Pelikan®

Uzaklarda bir dağ köyünde yeni evlenmiş bir karıkoca yaşıyormuş. Karıkoca kendi yetiştirdikleri sebze meyvelerle hayatlarını geçindiriyor mütevazı bir hayat sürüyorlarmış. Evliliklerinin meyvesi bir de bebekleri dünyaya gelmiş. Ancak baba yakalandığı amansız bir hastalıktan dolayı kısa bir süre sonra hayatını kaybetmiş. Kimi kimsesi olmayan bu ailenin bel kemiği kırılmış, ama hayat devam ediyor genç anne 3–4 aylık bebeği ile hayat mücadelesine devam sürdürüyormuş. Derken günlerden bir gün evinin kapısında bir gelincik yavrusu bulmuş. Ona yiyecek vermiş, düşünmüş gelincikte kimsesiz bizimle yaşar biz ona o da bize arkadaş olur demiş. Genç annenin bildiği bir şeyde; gelincikler vahşi ve yırtıcı hayvanlar imiş, büyüdüğünde kendisine ve bebeğine zarar verir mi acaba? Ama o daha bebek bir gelincik bizimle birlikte kalırsa evcilleşir ve bizi de tehlikelerden korur diyerek gelinciği yanlarına almaya karar vermiş.

Günler gelip geçer gelincik sadık bir dost olur, fakat annenin kafasında hep bir şüphe vardır; acaba gelincik büyüdükçe bize karşı da yırtıcı ve zararlı olur mu diye! Aslında her şey yolundadır. Günlerden bir gün anne erzak almak için kısa bir sürede olsa kasabaya inmek zorunda kalır, aklı ise bebeğindedir. Onu gelincikle baş başa bırakmak zorundadır, içindeki şüpheyi yenememiştir ama gitmek zorundadır. Kasabaya gider 1–2 saatte işlerini bitirir ve geri döner, birde ne görsün gelincik kapının önünde ağzı kanlar içinde. Korktuğu başına gelmiştir, anne gelinciğin bebeği parçalayıp yediğini düşünür ve bir çırpıda gelinciği orada öldürür. Bebeğini gelincikle yalnız bıraktığı için kendisini affedememektedir. Tam bu sırada içeriden bebeğin ağlamasını duyar, koşarak içeriye girer ve bebeğini sağ salim yatağında yattığını görür. Yatağın yanı başında ise parçalanmış bir yılan ölüsünü fark eder. İş işten geçmiştir. Gelincik bebeğin hayatını kurtarmıştır aslında… 

Beni inanılmaz etkileyen hikayelerden biridir gelincik hikayesi. Önyargı hayatımızdaki en tehlikeli engelleyici değil midir? Kim bilir hayatımız boyunca tanımadığımız insanlara karşı, bilmediğimiz konular hakkında ne kadar çok önyargılı davranmışızdır. Bazılarını zaman bize fark ettirir; öyle olduğunu anlayamamışım tüh! Ne kadar yanılmışım, hiç de göründüğü gibi değilmiş… Veya geleceğimizi etkileyebilecek müthiş yaşam fırsatlarını sadece dışarıdan bakarak değerlendirir ve bana göre değil diyerek hiç araştırmadan elimizin tersiyle itiveririz. Bazıları da ya bu benim içinse der, alır bu fırsatları sadece bir kez yaşayacakları hayatlarına dahil eder yaşam kalitelerini değiştirirler.

 Şenol ZEHİR


Bu yazı Perşembe, Haziran 18, 2009 tarihinde eklendi ve kategorisinde arşivlendi. Siz de yorumunuzu ekleyebilirsiniz ve isterseniz sonraki yanıtlara abone olabilirsiniz; Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom) .

0 yorum yapıldı

..

takipteyim...

My BlogCatalog BlogRank View blog authority Add to Technorati Favorites Bu blog BloggerV.com üyesidir.